Hastalığını Söyle, Travmanı Söyliyelim

Carl Jung der ki, “Bilincinize çıkamayan şey, kaderiniz haline gelir.”

Bilinç altı muhteşem bir mekanizmadır, en önemli görevi “hayatta kalmak” koduyla hareket etmektir. Bireyin yaşadığı ağır dramalar ve de travmalar sırasında hayatta kalabilmesi için yaşanan o anki duyguları geceleri halının altına süpürerek, bireyi tabiri yerindeyse resetler (baştan başlatır). Böylelikle birey, sabah kalktığında yaşamına kaldığı yerden devam edebilecektir.

Peki ya o halının altına süpürülmüş olan o duygular?

İşte yaratımın mucizesi burada başlamakta. Mükemmel bir yaratılış eseri olan insan bedeni, ruhu ve zihni ile eşi görülmemiş bir ahenk içerisinde çalışır. Bilinçaltının baskıladığı duygular,travmalar, ani şok ve dramalar bedende fiziki rahatsızlıklar olarak dosyalanmaya başlar. Birgün bu olayları tetikleyen olaylar yaşandığında bedende kayıtlı hastalık dosyası devreye girer ve kişi tüm bunları fiziksel bedeninde hastalık olarak yaşar.

Mide rahatsızlığı olanlara gelin birlikte yakından bakalım. Kişilerin yakın geçmişte ne yaşadıklarına odaklanırız. “Bu olayı hazmedemiyorum” “İçime sindiremedim” “Bu olay mideme taş gibi oturdu” vb. cümleleri cok kullanırlar genelde sohbet sırasında.

Bağırsaklarla ilgili sorun yaşayanların eğer zaman çizgisine bakarsak derinlerde bir yerlerde, affetmekte zorlandıkları birilerini yada geride bırakamadıkları olayları buluruz.

7 den 70’şe her yaşta yaşanan egzama ise ayrılık çatışması sonucu ortaya çıkar. Safrakesesi, kin ve öfke duygularını açığa çıkaramamak ile ilgilidir.

En çok bayanların müzdarip olduğu migren?

Danışanlarım arasında en çok karşılaştığım vakadır. En cok bayanların yaşıyor olması Türk kadının iş hayatında gittikçe aktif rol oynaması ile maalesef çirkince mobinge ve tacize uğradığı için her geçen gün daha çok tetiklenmektedir.

Bir migren hastasına sorulacak ilk sorulardan birkaç tanesi şöyledir;

Ne zamandır migren atakları yaşıyorsunuz? Bu atakların öncesinde ve atak sırasında yanınızda kimler var? Hangi durumlarda kendinizi değersiz ve işe yaramaz hissettiniz?

Başınıza travma aldınız mı? Hangi durumlarda yok olmak istediniz? Yok olmak istediğiniz anlar?

Çocukken matematik problemlerinde çok başarılı olamayan bir danışanım, ortaokuldayken onun için en önemli otorite figürü olan babası tarafından “gerizekalı mısın, elalemin çocuğu şakır şakır matematik yapıyor” cümlesine maruz kalıyor, o anda yer yarılsada içine girsem yok olsam utancını yaşıyor. Bu entelektüel değersizleşme, otorite olan babası tarafından söylendiği için, ileriki yıllarda iş hayatında, ne zaman patronu ondan bir görev yapmasını istese migreni tetikleniyordu, çünkü beyin çocukken o şok sözlerle bedenine travmayı alıp ,migrenin kök sebeplerinde biri olan olan entelektüel değersizleşmeyi dosya olarak kodlamıştı.

İkinci seanstan sonra, danışanımda haftada bir tetiklenen migren atakları neredeyse yok denecek kadar azalmıştı.

Hepimiz sırlarımız kadar hastayız. Derinlere gömdüğümüz acılarımız ve travmalarımız bedenimizde hastalıklar olarak tezahür bulur.

“Self Healing” denen çalışma ile kişinin yaşam çizelgesi çıkartılarak obeziteden,migrene, egzamadan, kalp rahatsızlıklarına kadar kök sebepler bulunup kişinin çıkış yollarını görmesi sağlanmaktadır.

 

Unutmayın, halının altına süpürdüğünüz travma kaderiniz olmasın.

 

GÜLDEN GÜNEREN

Self Healing Uygulayıcısı